ING Türkiye, 2020 yılının üçüncü çeyreğine dair konsolide finansal sonuçlarını açıkladı. 45.3 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 54 milyar TL tutarında kredi büyüklüğü ile ekonomiye kaynak sağlayan ING Türkiye’nin sermaye yeterlilik oranı da yüzde 23.3 olarak gerçekleşti.

ING Türkiye, 2020 yılı üçüncü çeyrek konsolide finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre, konsolide aktif toplamı 67.5 milyar TL olan bankanın sermaye yeterlilik oranı da yüzde 23.3 seviyesine yükseldi. Yılın ilk dokuz ayında toplam özkaynakları 9.5 milyar TL, mevduatları ise 39.9 milyar TL’ye ulaşan banka, 45.3 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 54 milyar TL kredi ile ekonomiye kaynak sağlamayı sürdürdü. Müşterilerinin finansmana erişimini hızlandırma hedefiyle farklı sektörlerde yerli üretim yapan firmalara, ihracatçılara, KOBİ’lere uygun koşullar sunan kredi paketleri hazırladığı belirtilen bankanın, sunduğu rekabetçi oranlarla hem bireysel hem tüzel müşterilerine katkı sağladığı açıklandı.

Banka müşterilerinin pandemi döneminde artan mobil ve internet bankacılığı kullanımı yılın üçüncü çeyreğinde de devam etti. Bu kapsamda, bireysel ihtiyaç kredilerinin adet bazında yüzde 87’si şube dışı kanallardan kullanıldı. Dijital kanalları kullanan toplam aktif müşteriler içindeki mobil bankacılık müşteri payı da yüzde 98 oldu. Dijitalleşme stratejisi doğrultusunda büyük veri, yapay zeka ve robot teknolojileri uygulamalarını odağına alan ING Türkiye, sadece yazışarak finansal işlemlerin yapılabildiği ve soruların yanıtlandığı yazışmalı bankacılık asistanı INGo aracılığıyla da yılın ilk dokuz ayında 17,5 milyon mesaj aldı.

“Güçlü sermaye yapımızla müşterilerimizin yanında olmayı sürdürüyoruz”

Yılın üçüncü çeyreğini değerlendiren ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Covid-19’un sağlık, sosyal hayat ve ekonomik yönden zorlayıcı etkilerinin küresel ölçekte devam ettiği bir çeyreği daha geride bırakırken banka olarak, sorumlu bankacılık anlayışımızla bu etkileri azaltmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürdük. Bu süreçte güçlü sermaye yapımız ile müşterilerimizin finansmana erişimlerini kolaylaştırdık. Bununla birlikte, kredi erteleme taleplerini de azami ölçüde karşılayarak müşterilerimizin yanında olduk” dedi.

Dijital bankacılık stratejisine uygun olarak müşterilerinin hayatını kolaylaştıran ürün ve hizmetler geliştirdiklerine dikkat çeken Gökgöz, şöyle devam etti: “Dijital dönüşümü, internet ve mobil bankacılığın çok ötesinde konumlandırarak süreçlerimizi uçtan uca dijitalleştirirken altyapı kadar insan kaynağına da yatırım yapıyoruz. Bu doğrultuda, yazışmalı bankacılık asistanımız INGo’nun geliştirilmesinin yanı sıra dijital müşteri edinimi ve dijital danışmanlık alanında yaptığımız çalışmalara hız verdik. Bu sayede, Türkiye’nin en iyi dijital kurumu olma hedefimize de bir adım daha yaklaştık”.

Dijital Öğretmenler projesi ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı

Dijital dönüşüme katkı sağlayacak en önemli alanlardan birinin eğitim olduğuna inandıklarını belirten Gökgöz, ING Türkiye stratejisinin temelini oluşturan dijitalleşmeye paralel olarak odağında öğretmenlerin olduğu bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdiklerini belirtti. Gökgöz, Habitat Derneği, ODTÜ iş birliği ve İLKSAN desteğiyle gerçekleştirilen Dijital Öğretmenler projesi ile öğretmenlerin dijitalleşen dünyaya adım atmasını, yüz yüze ve uzaktan eğitimde yararlanabilecekleri dijital okuryazarlık becerileri edinmelerini ve Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine katkıda bulunmayı hedeflediklerini aktardı.